Kısa Kısa #59

*Selam panpalar.

*Hiç vakit geçirmeden konuya girme hakkımı kullanıyorum. Kullandım.

*Geçen gün alışveriş merkezinde yürüyorum. Birden önümden kayarak geçen bir çocuk gördüm. Şimdi ne var bunda diyeceksiniz ama kayarak derken ayakta kayıyor. Yani yürürken aldığı pozisyon ile kayıyor hızlıca. Aklım çıkacak gibi oldu yemin ediyorum. Meğerse o altında tekerlek olan çocuk ayakkabılarından varmış ayağında.

*Şimdi hepimiz ilkokulun 4. sınıfında el yazısı dersini öğrendik. Çok güzel, hiç sıkıntı yok. Öğretmenimizin aldırdığı, el yazısı kalemleri, uçları o efsanevi alet hokka falan alınarak ilk ders inanılmaz bir heyecanla beklenirdi. Sınıfta tam bir cümbüş havası.

*Harfleri öğrenmeye başladığımızda hiçbir sıkıntı yoktu. Ta ki 'r' harfini öğrenene kadar. Sağdan bakıyordum r'ye benzemiyor. Soldan bakıyorum r'ye benzemiyor. Okula inancımı kaybetmeye başladığımı ilk kez orada hissettim. Ama haksız de değilim yani, şuna bir bakar mısınız? Bunun neresi r arkadaş?

*Yaradanın bir mucizesi işte bu da.

*Bu el yazısı derslerinde de beden dersinden daha çok eğlenilirdi şimdi hatırladım. Herkes hokkasını (her hokka dediğimde içim bir hoş oluyor yalnız), ince uçlu mürekkep kalemlerini getirir, el yazısı defterini güzelce hazırlar ve öğretmeni beklerdi. Ders başladığındaki mutluluk az rastlanırdı valla. Güzel günlerdi.

*Hotmail'in gereksiz klasöründe hiç mail bırakmazsanız 'Burada gereksiz postanız yok (Yaşasın!) ' yazıyor. Gerçekten tırt bir bakış açısı. Yani mail yok diye bu kadar sevinmek ne biliyim. Çok saçma geliyor bana.

*Bu iş ile de ilgili bir post yazmak lazım ama bir türlü fırsat bulamıyorum. Çok malzeme var çünkü hizmet sektöründe. Özellikle Türk Teyzeleri diye bir grup var ki of yani.

*Bir teyzenin en önemli özelliği otobüse bindiğinde 'eylemsizlik kanunu'nda tamamen habersiz halde koltuğuna oturmaya çalışırken hiçbir yere tutunmayıp otobüsün hareketi ila karşısındakinin kucağına tüm ağırlığıyla adeta o koca gövdesiyle düşmesi ve tabii ki bunun ardından hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam etmesidir.

*Bence ülkemizde en eğlenceli en güzel en bol malzemeli yer otobüsler ve metrobüslerdir. Bunu tartışmam bile. Ha bir de tabii şehirlerarası otobüsler var.

*Bir muavin'in en önemli özelliği, yoldan yolcu alacakken hareket halindeki otobüsten atladıktan sonra bir saniye bile yalpalamadan koşusuna devam etmesidir. Çok karizmatik abi. Sırf şu hareket yüzünden 'başlarım mühendisliğine de malzemesine de, muavin olucam lan ben' demek geliyor içimden ama sonra mühendislik mayışı gelince aklıma vazgeçiyorum aniden.

*Böyle karmakarışık bir yazı oldu ama güzel oldu. Vinyet de pek hoş oldu, e gülerseniz ne ala. Görüşmek üzere.

4 yorum var. oy verme şeysi yok yorum için tıklat:

zep dedi ki...

ehehe ay ne güldüm sabah sabah.
gözümün önünde teyzeler otobüsler ve muavinler uçuştu. hokka her zaman kalbimizde olacak. ellerine sağlık bebekminiği

ÇARLİ dedi ki...

negzel yazmışsın eline sağlık.

Loana dedi ki...

o r harfi benim de ömrümü yemişti ya. ama güzel bi nostalji oldu hani :)

littleiv dedi ki...

@zep; ehele ehele tenk yu beybi :)

@ÇARLI; teşekkürler :)

@loana; eheh di mi :)

wibiya widget