Kısa Kısa #67 (Askeri Kısa Kısa #4)

 Merhaba gülmek için yaratılmış okur, gözleri çipil çipil bakan okur.

*Toplamda 4 farklı askeriyenin duvarlarında gördüm şunu aynen yazıyorum.

Dikkatli ol Mehmetçik,
İşini ciddi yap,
Kaza geliyorum demez,
Kendini koru,
Aklını kullan,
Tehlikeyi gör,
Lüzumsuz iş yapma,
İbret al hatalarından

Olaysız tamamla askerliğini,
Lazımsın sen Vatana!

İlk harflere baksana yok sonunda ama ilk harfleri kırmızı ve kapkalın yazdıkları için akrostişi kaçırmanın imkânı yok. Gözünüze sokuyorlar adeta. Ayrıca ben hayatımda bu kadar zorlama bir akrostiş görmedim. Muhtemelen askeriye dışında da göremem. Ayrıca sonuna kadar bir baba edasıyla nasihat verirken en sonda azarlaması gerçekten çok ilginç.

*Askerliğin en önemli ritüellerinden birisi de ’askerde maç izlemek’. Benim acemiliğim biraz şanslıydı sanırım. Çünkü taburda Lig TV vardı ve lig maçlarını izleyebiliyorduk. Tabii askeriye açısından akıllıca bir hamle, 300 tane erkeği aynı anda neyle meşgul edebilirsin? Tabii ki futbol. Bunun sonucu olarak da her maç yaklaşık 100 kişi televizyonun başına toplanıp maç izledik. Akşam yapacak daha iyi bir iş olmadığından, ben izlenebilecek tüm maçlarda yerimi aldım.

*Şimdi nasıl İngiltere’de ada ülkelerinde falan futbol acayip önem verilen bir organizasyon, işte adamlar artık aşmış, oturuyorlar efendi gibi maçlarını izliyorlarsa burada da ortam aynı. Gerçi orada sebep saygı, bizde sebep ‘en önde oturan komutanlar’. Yani sıkıysa taşkınlık yap, sıkıysa holigana bağla.

*Tabii arada gözle görülür farklar da olmuyor değil. Örneğin biliyorsunuz İngiltere’de bir takım gol kaçırdığında tribünden tek kişiden çıkarmışçasına bir ‘AAAUUUOOO’ ya da ‘HHUUUUUU’ sesi çıkıyor. Bu olay askerlikte de oldukça büyük benzerlikte yaşanıyor. Tek fark çıkan ses bizde ‘EEEAMMUĞĞUAAGGOOYYMM’ ya da ‘HAYANANISKIII’ şeklinde oluyor. Ama hep bir ağızdan. Sanki Akseki Jandarma Tabur Komutanlığında değil de Anfield Road’daymışçasına.

*’Daymışçasına’ da çok rahat köy ismi olurmuş ha.

-Nerelisin abi?

+Konya.

-Neresinden?

+Daymışçasına.

-OO topraam ne haber ya?

gibi.

*’Er ve erbaşlar giremez’ lafı hiç bu kadar can yakmamıştı bu arada.

*Oradaki erbaş ibaresi de aşırı gereksiz. Adam kısaca asker giremez demek istiyor. Ben şimdi çavuş oldum, yani erbaş. Gidip, ‘dayı ben çavuşum girebilir miyim?’ mi diyecektim erbaş yazmasaydı. Çok saçma. Çorbacılar sizi kınadım ve laflar hazırladım.

*Fotoğraf diyemeyen bir fotoğrafçımız vardı birlikte. ‘Futrağf’ diyordu fotoğrafa. Kendisi fotoğrafçı görünümlü işportacıydı bu arada. Herif yemekhaneden götürdüğü masalarla açtığı fotoğraf standının yanında bir adet de don, atlet, çorap, el feneri, kulak tıkacı, tırnak makası, dikiş seti, oda spreyi(valla), deodorant, vatka (ayakkabıya koymalık) gibi ürünlerden oluşan yardımcı stand açıyordu. Aynı zamanda askeriyenin mektup, posta gibi ihtiyaçlarını getirip götürüyor ve tabii ki asıl işi fotoğrafçılığı da yapıyordu.

*Öyle bir adamdı ki futrafçı Mehmet Abi, akla hayale gelemeyecek yerlerden fırlayıp, fotoğraf çekmek istiyordu. İçtimaya mı toplanıyoruz hop Mehmet abi orada. Yemek mi yiyoruz, Mehmet Abi ‘Yemek yerken futrağğğf?’ diye yanaşıyor. Bir keresinde çarşıya çıktık, ilçede tepe bir yer var ama baya (evet bayağı diye yazıldığını biliyorum canım TDK okuru) dağ gibi yüksek. Oralarda gezinirken ne oldu nasıl oldu anlamadan bir taşın altından çıkıp ‘manzarada futrağf gençler?’ diyerek bizi sıçırttırmaya teşebbüs etti. Çok ilginç adamdı yani.

*Sallama çayın poşetini kendi ipi vasıtasıyla, çubuk yardımı ile sıkaraktan posasını çıkartan adamın hırsı bende olsaydı, belki dünyayı ele geçiremezdim ama en azından Beylikdüzü’nde ileride değerlenecek birkaç dönüm arsa alabilirdim. Çünkü bu işler için en iyi adres Beylikdüzü’dür. Yıllardır değerlenemedi gitti sıçtığımın yeri.

*Bence bu yazı için bu kadar gülmelik hikaye yeter. Bir sonraki yazı aslında hazır ama hemen yayınlamıyorum ki ilişkimizi canlı tutayım. Arada küçük süprizler yapmak isterseniz yorum falan yapın ne bileyim öyle çiçeğe böceğe lüzum yok. Zaten aşk doktoru Mehmet Coşkundeniz diye de birisi yok. Ev kadınlarının hayal gücü ile yaratılmış bir android kendisi. Hem coşkundeniz diye soyadı mı olur allasen. Haydin (yanaktan makas almaca)



(Gelecek sayı kısa kısa’da olacaklar: Amerika’da blog tutmanın incelikleri, askerde erkek muhabbeti nedir, nasıl yapılır, hemşirelerin gelişi ile birlikte yaşanan bayram havası, Ali Kaptan’ın askerlik anıları, üniversite mezunu adamların yürüyememesi, ilişkiyi sağlamlaştıracak birkaç küçük öneri ve daha pek çok komiklik ‘Askeri Kısa Kısa 5’te sizlerle olacak)

3 yorum var. oy verme şeysi yok yorum için tıklat

wibiya widget