Kısa Kısa #48


*Zuuuuüüüüüüüüüvvvğğğeeeeeeeeeee.

*Aha vuvuzelayla girdim bloga. Naber canlar.

*Çok uzun zamandır uğramıyordum bloga farkındasınızdır belki. Yaza hazırlandım çok fena. Fazla kilolarımdan kurtuldum işte efendime söyliyim böyle hafif bi' bronzlaştım. Ama iyi oldu güzel oldu yepisyeni yazılarımla tekrardan buralarda olacağım. Aa olmaya başladım bile tiieeey.
*Yazıcak o kadar çok şey birikti ki kaç yazıya paylaştırıyım diyorum. Yalova tatilinden bir yazı çıkar. İtü'den ders aldım yaz okulunda oradan bir yazı çıkar. Olur yani hep bunlar. Yakında tatil yazısı yazabilirim Oray Eğinvari bir şekilde. Yaparım bunu r'leri çok yuvarlayarak falan.

*Guatemala diye ülke olması sizi de tedirgin etmiyor mu? Yani ne biliyim, bizim ülkemiz Türkiye, çok güzel adı bayrağı gayet hoş. Ha objektif olamazsın o senin can ülken, gül ülken derseniz ben size 'Paraguay da güzel abi İspanya da, güzel Honduras bile güzel lan' derim. Ancak Guatemala öyle değil. Onda böyle bir sinsilik ne biliyim bir içtenpazarlıkçılık var.

*Bence Eurovision'u kazandığımız senenin ertesi sene, bu arada buradan Sertab Erener'e çok selam, kendisi de bugün burayı izliyor. OHA! İyice şey gibi oldu bu, hani televizyona çıkıp 'annemgili de aradım o da televizyonları başında izliyor bizi' diyen adam gibi. Bu arada televizyonları başında izlemek ne? Salonda 3 tane televizyon mu var nedir yani? Hufff yoruldum lan konudan konuya atladım. Dağıldım resmen, yazarken kendimi kaybettim bi' toparlamayı deniyorum hadi bakalım.

*Sertab'da ne biçim lan. P ile bitse daha iyi gibi ama gereksiz yumuşmış gibi. Neyse seviyoruz şarkılarını.

*Heh Eurovision, Türkiye'de yapılsa diyorum birinciyi belirlemek için komşu oyları, jüriye falan hiç gerek yok. Şarkılar söylenince sırayla tüm şarkıcıları çıkartıp sırayla seyircilere alkışlatsınlar. En çok oyu alan birinci olsun. Bence çok adil bir çözüm. Türkiye şartlarına çok uygun.

*Geçen gün bir alışveriş merkezindeki çocuklar için yapılan atarili oyun kısmında çocuğu için jeton aldıktan sonra silahlı bir oyunu göstericem ayağına çatır çatır 5 jeton yiyen baba candır, çocukluğunu yaşayamamıştır, azcık da çakaltır.

*Geçen gün 'dilim sürçtü' diyecekken 'dirim sürktü' dedim, ironinin kralını yaşattım çevredekilere.

*Hani sigara içenlerin bir tribi vardır. Mesela kapalı bir yere girecek dolmuş olsun, servis olsun. Bu arkadaş servise adımını atmadan önce sigarasından bir fırt çekiyor, sonra servise atlıyor ve o pis dumanını servisin içine bırakıyor. Heh bunu yapana kafam girsin benim. Bu kadar da netim bu konuda.

*Biraz agresifleştiysem kusura bakma sevgili okur. Canım sıkıldı bu ibneye. Aa bak hala sakinleşmemişim hehe, neyse.

*Ben şimdi yatıyım yarın sabah erkenden kalkar yine blog yazarım. Ayde görüşürüz (trakyalı stayla).

5 yorum var. oy verme şeysi yok yorum için tıklat:

zep dedi ki...

fazla kilolarımı verdim demenden çekindim, korkarım 18 kilo falan olucaksın :)

yalova ile ilgili yazı yazılsın, şahsen benim kalbim orda kaldı, pek güzeldi.

Daçe dedi ki...

sen kısa kısa yorum yazarsın da ben yazmam mı sandın :)

● vuvuzela sesiyle yazıya başlamak. ashuahuaha :D güney afrikalının bismillah'ı gibi :)

● itü yaz okulu yazısını merakla bekliyorum ben de yarın ilk kez hayatımda yaz okuluna kalıcam, bi böyle "kısaca" tadında yazı isterim. sen yazmazsan da ben yazarım :D

● "nerelisin?-"guatemalalıyım elhamdürillah" evet hiç olmuyor. içtenadamsendeci bi ülke.

● "dirim sürktü" diye dil sürçmesi ahahah:D

● evet yeni yazı bekliyoruz eline sağlık ;)

littleiv dedi ki...

@zep ; yalova yazısı çok yakında da da da da :)

littleiv dedi ki...

@daçe ; eheh eyvallah daçe yeni yazı gelicek :)

littleiv dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.

wibiya widget