kısa kısa #2009'un en beğenilenleri

sizin yorumlarda beğendiğinizi belirttiğini kısa kısa maddeleriyle 2009 yılını kendi çapımda bi' özetliyim dedim. belki gözünüzden kaçanlar olmuştur. tekrar bi' güler eğleniliriz. ne dersiğiz güzel olmaz mı? buyrunuz efendim en beğenilenler..

*albert einstein, dilini çıkararak poz vermiş feci zeki bir abimiz. şimdi saygım sonsuz kendisine büyük adammış. ama o dil ne be abi. yakışıyor mu hiç albert. böyle bir çocuksu tavırlar bir çılgınım havaları. bilmiyorum ama hiç yakıştıramadım. atom bombasıyla enerjiyle oynayan adamsın ya!

*aralarında asal sayıları kıskanıyorum. bizi de aranıza alın lan.

*dünyada en çok korktuğum şey ece erken'in programına konuk olmak. çok korkunç gerçekten.

*petek dinçöz'ün foolish kazanova şarkısında vudıt miins diyebir kısım var yıllardır çözemedim. vudıt mins vudıt mins vudıt vudıt vudıt vudıt diye gidiyor. bir şifre mi acaba?

*geçen arkadaşımla telefondaki smileyler üzerine derin konuşmalara girmişiz. işte ne bileyim :-D kahkaha ise :) daha basit bir gülme falan. bu sırada ülkücler için smiley buldum ben. buradan littleiv.blogspot'u okuyan tüm ülkücü arkadaşlara geliyor işte sizin smileyiniz :-[ . nasıl? bence çok hoş eheh.

*hani şey olayı var ya (dur anlatıcam) abdullah gül var cumhurbaşkanı. işte bir kısım insanlar hükümetin amerika yanlısı tutumda olduğunu söylüyor (politikaya girmemek için götünü yırtmak). şimdi abdullah gül'ün de adının ilk 3 harfi abd ya. he o bağlantıyı bulan ilk insanın yaşadığı sevinç ne ilginçtir di mi? (hay allah cezanı versin bunu mu anlatıcaktın dediğinizi duyar gibiyim)

*geçen metrobüsteyim. çok ağır abi bindi bir durakta. ama normal ağır abi değil, çok ağır abi. yani böyle gözleriyle racon kesiyo falan o derece. metrobüs kalabalık biz sadece işte kafa boyun bölgesini görüyoruz, inceden de bizi kesiyo, marbury'le bi tırstık falan. sonra metrobüs bir durakta boşaldı. görmez olaydım. keşke orda kör olsaydım da görmeseydim o sahneyi. abinin elindeki poşetin üstünde cimcime yazıyodu ya. bildiğin cimcime.

*soru bankası nedir peki? neden banka? yani mesela daha önceden doğru cevap yatırıp artmasını bekleyebiliyo muyuz? ya da vadeli hesaba 30 türkçe 30 fen 1 sorusu falan yatırabiliyor muyuz? bunları hep soruyorum ben soru kitabına soru bankası adını bulan ilk insana. hayır ilk insana değil, 'soru bankası adını bulan ilk insan'a. zaten ilk insanın zamanında soru bankası olsa nolur, ne sorucaksın?

'cennetten kovulurken yediğiniz meyve hangisiydi?'

a) armut b) yılan c) elma d) yeşil elma(şaşırtmaçlı cevap)

gördüğümüz gibi son derece saçma oldu.

*günün birince adı oğulcan olan birinin cumhurbaşkanı olacağı fikri sizi de ürpertmiyor mu? yani düşünsenize, cumhurbaşkanı oğulcan osmanoğlu dışişleri ilişkilerini güçlendirmek için bugün almanya'yı ziyarete gitti. yani oğulcan'ı orada karşılamazlar bile ya. ya da karşılayıp eline bir oyuncak araba verebilirler. kötü fikirler hep bunlar. o yüzden çocuğumuza arada bir klasik isim koyalım, cumhurbaşkanlarını da onlardan seçeriz.

*kışın üzerimize giydiğimiz bir şey var. şimdi bunun isimleri konusunda ciddi sıkıntı çekiyoruz. ilk akla gelen manto var. gayet normal. sonra palto var çakması gibi. kaban var, daha soğuk havalarda giyiliyor sanki. gocuk var ne idüğü belirsiz. hangisi için hangisini kullanacağız tam şeyapamıyorum ben.

*kutsi'nin bir şarkısında 'sanane sanane sanane be' diye bir söz var. hangi kafa ile yazılmış bilemedim. be ne olm kutsi? yaş kaç lan?

*cibuti diye ülke var. ne bileyim buruk gibi biraz. yani,

-nerelisin?
+cibutiliyim abi.

bak doğal olarak abi diyor adam. neden? çünkü ezilmiş. cibuti cumhurbaşkanı olmak da kötü mesela. meclis bile yoktur. cbmm. cibuti büyük millet meclisi.

*pantolon telefonluğu diye bişey var. böyle kemere monte ediliyor. genelde 45 yaş üstü amcalar ve din kültürü ve ahlak bilgisi hocaları tarafından rağbet görmekte. nasıl ugg tikilerde modaysa bu pantolon telefonluğu da o amcalar için moda.

*barbaros bulvarından zincirlikuyuya giderken atv/sabah'ın orada bir tünel var. eğer otobüsle hızlı bir şekilde geçerseniz süper sallanıyorsunuz , çok güzel hoplatıyor. inanılmaz eğlenceli. evet hoplatılmaktan zevk alan bir insanım ve kendimden an itibaiyle tiksiniyorum.

*şöyle bir huyum var. örneğin birine çağrı atmam gerekiyo. ne bilim kontorüm azdır falan, insanlık hali hep olucak şeyler bunlar. neyse ne diyordum. heh, çağrı. çağrıyı attıktan sonra, normal olarak bu kişinin beni geri araması gerekiyor ya. işte ben bu anlarda feci geriliyorum. telefonu kullanamamamamanını mamını maykrofonşov. evet ne diyordum kullanamamaya başlıyorum. yani o karşımdaki kişi her an arayacakmışta ben de yanlışlıkla kapatmaya basacakmışım gibi. ne bilim ben bazen böyle ikilemlerde kalıyorum.

4 yorum var. oy verme şeysi yok yorum için tıklat:

Loana dedi ki...

bilmediğim bir yada iki madde varmış, onları da tamamladık sağolsun best of littleiv yazın :D

littleiv dedi ki...

eheh ne demek :)

meyvesulu z.t. dedi ki...

ben de bilememişim bi iki tanesini :) utandım valla :D

littleiv dedi ki...

çıkçıkçık ne ayıp :)

wibiya widget